Yeni Üyelik Haber bülteni üyeliği
|
Organizmada bir takım değişikliklerin ortaya çıkmasıyla fizyoloji görevlerinin bozulması durumuna hastalık denir. Hastalığın mikrop yolu ile yayılan çeşidine ise bulaşıcı hastalık denir.
Bulaşıcı hastalıklar, bulaşma yollarına göre 4 grupta incelenir. 1.HAVA YOLUYLA BULAŞAN HASTALIKLAR a - Grip Grip, virüslerden ileri gelen ve solunum sistemini tutan çok bulaşıcı bir hastalıktır. Ateş, halsizlik, kas ağrıları, soğuk ter,şiddetli öksürük gibi belirtilerle birdenbire başlar. Grip sırasında bronşit, zatürree, kulak ve göz iltihabı, kalp ve böbrek yetmezliği gibi başka hastalıklar ortaya çıkabilir. Grip hastalığına yol açan birkaç tip virüs vardır. Bu virüslere H2N2 (Asya gribi), H3N2 (Hong Kong gribi), HSW1N1 (Domuz gribi) gibi kod adları verilmiştir. Bu virüslerden bazılarıyla hazırlanan aşılar deri altına ya da kas içine yapılır ve aşıdan bir hafta kadar sonra hastanın kanında virüse karşı antikorlar oluşmaya başlar. b - Nezle Burun boşluğu ve solunum yolları mukozasının iltihaplanıp sıvı salmasına nezle denir. Nezle, soğuk algınlığından ileri gelen ve burunda başlayan bir hastalıktır. Burun çukurlarının kuruması ve kaşınması ile başlar, hapşırıkla, bol ve sürekli akıntıyla devam eder. Başlangıçta hafif ateş, baş ağrısı ve kırıklık yapar; sinüzit ve kulak iltihabı gibi ihtilatlara ve göğüs nezlesine yol açabilir. c - Kabakulak Kabakulak bir virüsten ileri gelen mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır. Kulağın hemen önünde yer alan kulak altı tükürük bezi bu virüsün etkisiyle iltihaplanarak şiştiği için bu hastalığa kabakulak denmiştir. Kabakulak hastalığının özel bir tedavisi yoktur. Yapılacak tek şey hastanın yatarak dinlenmesini sağlamak ve kolay yutabileceği yiyecekler vermektir. d - Boğmaca Öksürük nöbeti şeklinde gelir ve her nöbetin ardından ipliğimsi mukoza parçaları dışarı atılır. Bazen beslenme yetersizliğine yol açan kusmalara neden olur. Boğmaca özellikle çocuklarda görülür; başlangıçta bulaşıcı olduğundan çocuktan çocuğa geçer; bunun için kısa süreli bir temas bile yeterlidir. Bulaştıktan sonra kuluçka süresi 2-7 gün kadardır. e - Verem Verem, yüzyıllar boyunca ölüm nedenleri arasında ilk sırayı alan bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalıktır. Hava yoluyla bulaşan hastalıkların en önemlisidir. Verem mikrobu, solunum yoluyla vücuda girdikten sonra akciğerlere yerleşerek üremeye başlar. Bu yüzden hastalığın en yaygın tipi genellikle çocukluk ve gençlik çağında ortaya çıkan akciğer veremidir. Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, öksürük ve gece terlemesi gibi ilk belirtilerin ardından, akciğer dokusundaki mikrop odaklarının çevresinde bir takım yumrular oluşur. Hastalığın en özgün belirtisi olan bu yumrulara tıp dilinde "tüberkül" dendiği için, veremin bir adı da tüberküloz ya da kısaca TB'dir. Korunmak için aşı yaptırılmalı, verem mikrobu bulunabilecek yerlerden uzak durulmalıdır. f - Kızamık Kızamık,özellikle çocukluk çağında çok sık görülen son derece bulaşıcı bir hastalıktır. Ama bu hastalığa bir kez yakalananlar ömür boyu bağışıklık kazanırlar. Ayrıca birçok ülkede koruyucu bir önlem olarak çocuklara kızamık aşısı yapılarak en az birkaç yıl bağışıklık sağlanır. Mikrobun vücuda girmesinden yaklaşık iki hafta sonra hastalığın ilk belirtileri başlar. Başlangıçta yüksek ateş, burun akıntısı, öksürük, baş ağrısı, boğazda yanma ve ağrı gibi belirtilerle şiddetli bir soğuk algınlığını andırır. Üç beş gün sonra hastanın yüzünde ilk döküntüler belirir. Yer yer kümelenen bu kırmızı renkli küçük lekeler çok geçmeden bütün vücuda yayılır. Ateş, öksürük, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı bir süre daha devam eder. Kızamığın en bulaşıcı olduğu dönem döküntülerin belirmesinden önceki günlerdir. g - Kızamıkçık Kızamıktakinden daha açık renkli döküntülerle kendini gösteren, ama daha hafif ve tehlikesiz olduğu için kızamıkçık denen bu hastalık bir virüsten ileri gelir ve çok bulaşıcıdır. Yüzde ve vücutta birkaç gün içinde kaybolan pembe renkli lekeler belirir; çoğu kez boyundaki lenf bezleri şişer. Tehlikeli bir hastalık olmamakla birlikte, gebeliğin ilk üç ayı içinde kızamıkçığa yakalanan annelerin bebeklerinde sağırlık, körlük, kalpte oluşum bozuklukları gibi önemli aksaklıklar ortaya çıkabilir. Bu yüzden birçok ülkede koruyucu önlem olarak 12-13 yaşındaki kız çocuklarına kızamıkçık aşısı yaptırılır. h - Kızıl Daha çok küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, al renkte geniş döküntüleri olan tehlikeli bir hastalıktır. En önemli olumsuz yönü, romatizma, romatizmanın kalbe vurması, romatizmal kalp hastalığı, böbreklerde iltihaplanmalara yol açmasıdır. Döküntüler, hastalığın başlamasından sonra iki saat içerisinde meydana gelir. Basınca ağrı yapan noktacık şeklinde yaygın döküntülerdir. Döküntü yüzde görülmez. Fakat, yanaklar kızarıktır. 4-5 gün sonra dil, kırmızı rengi alır. Çocukta, ileride düzeltilmesi imkansız bir takım sakatlıklara, hatta hayatını yitirmesine bile yol açar. Bu hastalıklardan korunmak için; ? Hasta, odada tek yatırılmalıdır. ? Oda sık sık havalandırılmalıdır. ? Hasta ziyaretlerinde, çok dikkatli olunmalıdır. ? Aşı yaptırılmalıdır. ? Hastalığın yayılması önlenmelidir. 2.YİYECEKLERLE VE SUYLA BULAŞAN HASTALIKLAR a - Tifo Tifo, bağırsaklara yerleşen çomak biçiminde bir bakterinin yol açtığı bir hastalıktır. Hastalığın etkeni olan tifo basili, kirli suların içilmesi ve mikroplu yiyeceklerin yenmesiyle insana bulaşır. Yiyeceklerle alınan mikroplar bağırsaklardaki lenf düğümlerine yerleştikten sonra kana karışır ve yaydıkları toksinlerle kan zehirlenmesine yol açar. Kanalizasyonlardaki arıtma tesislerinde çok ciddi önlemler almak ve denize akıtılmadan önce bu atıklarda canlı mikrop kalmadığından emin olmak gerekir. Tifo basilleri içme sularına, meyve ve sebze bahçelerinin sulama sistemlerine ve toprağa karıştığı bölgelerde su mutlaka kaynatarak içilmeli, çiğ sebze ve meyve yenmemelidir. Sinekler de tifolu hastaların dışkılarından aldıkları mikrobu suya ve yiyeceklere bulaştırdıklarından hastalık hızla yayılır. Bu nedenle, tifonun yaygın olduğu ülkelere gidecek kişilere koruyucu aşı yapılmalıdır. b - Dizanteri Kalınbağırsak iltihaplanmasından ortaya çıkan hastalığa dizanteri denir. İki çeşidi vardır; Basilli Dizanteri ve Amipli Dizanteri Basilli Dizanteri, dizanteri basilinin meydana getirdiği hastalığa denir. Mikrop vücuda girdikten 2-7 gün sonra hastalık, ateş, baş ağrısı ve ishalle başlar. Dışkıda kan, cerahatlı balgam vardır. Hastanın ateşi 39 dereceye çıkar, nabzı yükselir. Dili paslı, ağzı kuru olur. Çocuklarda kramplar ve dalgınlık görülür. Hastalık 7-8 gün içerisinde hafifleyerek geçer. Amipli Dizanteri hastalığını, "amip" adı verilen mikroplar meydana getirir. Bu hastalığa çoğunlukla tropik bölgelerde rastlanır. Bulaşma tuvaletlerden, yiyeceklerden, içeceklerden ve sineklerden olur. c - Kolera Kolera özellikle Asya'da büyük salgınlara yol açan çok bulaşıcı ve öldürücü bir tür bağırsak hastalığıdır. Kolera vibriyonu denen bu bakteri virgül biçiminde kıvrılmış çok küçük bir basildir. Koleranın ilk belirtisi ishaldir. Bu yüzden çok şiddetli ishaller kolera sanılabilir. Koleralı hastaların dışkısında pirinç tanesi gibi beyaz kümecikler vardır. Bir gün içindeki dışkılama sayısı bazen 15-20'yi bulabilir. Vücudun su ve tuz kaybını karşılamak üzere damardan bol tuzlu su verilmesine, ayrıca antibiyotiklerin kullanımına dayanan tedavi çok kısa sürede iyileşmeyi sağlar. Hastalığın başlıca bulaşma yolları bu mikrobu taşıyan içme suları, yiyecekler, sinekler koleralı hastaların dışkıları ve kötü sağlık koşullarıdır. Hastalığa yakalanmamak için en güvenli yol, koleranın yaygın olduğu bölgelerde kaynatılmış su içme, besinleri iyice pişirerek yemek ve temizliğe dikkat etmektir. d - Çocuk Felci (Poliomyelit) Çocuk felci, ileri derecede sakatlıklar yapan türleri olan bir hastalıktır. Hastalık belirtileri, ateş, baş ağrısı, mide-bağırsak bozuklukları, halsizlik, ense ve sırtta sertliklerdir. Virüs etkeni mide-bağırsak kanalını tutar. Daha sonra kanla yayılarak merkezi sinir sistemine kadar ulaşır. Özellikle santral sinir sisteminde hareketi sağlayan hücre çekirdeklerinde, felç yaratır. Bacaklar, sinir çekirdeklerini tuttuklarından bacaklarda felçler meydana gelir. Hastalığın ilaçla tedavisi mümkün değildir. Dışkı ya da boğaz salgıları ile doğrudan temas sonucu etken alınır. Çocuk felci, genellikle hastalığın başlamasından 7 gün önce ve 10 gün sonra bulaşıcıdır. e - Bulaşıcı Sarılık Sarılığın etkeni iki tip virüstür. Bunlar hepatitis A ve hepatitis B olmak üzere iki ayrı hastalıktır. Bulaşıcı sarılık ise hepatit A'dır. Virüs dediğimiz çok küçük mikropların karaciğer hücrelerinde çoğalıp hasar meydana getirmesine bulaşıcı sarılık hastalığı denir. Bu virüsler insandan insana bulaşabilir. Bulaşıcı sarılığın belirtileri; halsizlik, bitkinlik, bulantı, kusma, karın ağrısı gibi belirtilerdir. Bu belirtiler, hastalıktan sonra birkaç gün daha devam eder. İyileşme devresi çok uzundur. Hastalığın şiddeti yaşla birlikte artar. Genellikle herhangi bir rekürrens olmaksızın, tam olarak iyileşme sağlanır. Bazen de ağır geçerek, ileri derecede sorunlara yol açar. Yayılması, dışkı ve ağız yoluyla olur. Dışkının ortadan kaldırılmasını sağlayan kanalizasyon sistemi ve tuvaletten sonra elleri yıkama alışkanlığının olmaması hastalığın yayılmasını kolaylaştırır. Klorsuz su içme, bu hastalığın yayılmasını sağlar. Bulaşıcı sarılığın enjeksiyonla yayıldığı bilinmektedir. Yakın kişisel temasla da bulaşabileceğini gösteren belirtiler bulunmaktadır. Bu etkenin de dışkı ile bulaştığını ileri süren görüşler varsa da kesin olarak belirlenmemiştir. Bu hastalıklardan korunmak için; ? Sular klorlanmalı veya kaynatılarak içilmelidir, ? Sebze ve meyveler temiz su ile çok iyi yıkanmalıdır, ? Tuvaletler sağlığa uygun biçimde yapılmalı, ? Hastanın kullandığı eşyalar kaynatılıp dezenfekte edilmelidir, ? Eller yemeklerden önce bolsu ve sabunla yıkanmalıdır, ? Hasta, sağlıklı kişilerden ayrılmalıdır. 3.HASTALIK TAŞIYICI CANLILARLA BULAŞAN HASTALIKLAR a - Sıtma Anofel denilen sivrisineklerin aracılığıyla bulaşır. Sivrisinekler, sıtmalı bir kişiye iğnesini batırıp onun kanını emdikten sonra, sağlıklı bir insanın kanını emerse, sıtma mikropları sağlıklı kişiye geçer. Sıtmadan korunmak için; ? Bataklıklar kurutulmalıdır, ? Su birikintileri ilaçlanmalıdır. b - Kuduz Merkezi sinir sistemini ağır şekilde etkisi altında tutan, insanlara, hayvanlardan geçen bir hastalıktır. Günümüzde bile ölümlere sebep olmaktadır. Etkeni, "Rhabdovirus" lar grubundan olan bir RNA' lı virüstür. Bu virüs, kuduz hayvanların salyasında bulunur ve genellikle ısırılma suretiyle bulaşır. Hastalığın kuluçka süresi, 8 günden 2 yıla kadar değişebilir. Fakat ortalama 40 gündür. Bu esnada, kuduz aşısı veya anti serumu yapılırsa, hastalık belirti vermeden önlenebilir. Klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra aşıdan fayda beklenemez. Belirtileri; ateş, baş ağrısı, kaşıntı, halsizlik, bir takım ağrılar, kusma, öksürük, içine kapanma, korku, çeşitli yüz mimiklerinde değişme, hırçınlaşma.... gibi belirtilerdir. Daha sonra huzursuzluk, beş duyuya ait hayaller, kavgacılık, hava akımından, parlak ışıktan, sudan ve görmekten korkma gibi belirtiler gelişir. Salyasını yutamayan hastanın ağzı köpürür ve sonuçta felçten ölür. Kuduzdan korunmak için; ? Kuduz kuşkusu olan hayvanlara yaklaşılmamalıdır, ? Hayvanlar ısırırsa, hemen aşı olunmalıdır. c - Veba Farelerin ısırması ile insanlara bulaşan vebanın, vücuda giren bakteriler veren başlıca iki tipi vardır. Bunlar; hıyarcıklı veba ve akciğer vebasıdır. Titreme, yüksek ateş, kusma, baş ve kas ağrıları gibi belirtilerle başlayan hıyarcıklı vebada, kasıklardaki ve koltuk altlarındaki lenf düğümleri iltihaplanarak şişer. Hıyarcıklı veba denmesinin nedeni işte bu şişliklerdir. Zamanında önlem alınmazsa akciğer vebasına dönüşebilir. Bakterilerin ya doğrudan doğruya ya da lenf düğümlerinden kana geçerek akciğerlere yerleşmesiyle gelişen akciğer vebası, zatürre belirtileri veren çok ağır bir hastalıktır. Akciğerler kanı oksijenleme görevini yapamadığı için, derisinin rengi iyice kararıp koyu maviye dönen hasta 3-4 gün içinde ölür. Eğer bakteriler kana karışıp bütün vücuda yayılırsa, kan zehirlenmesi (septisemi) nedeniyle hasta sadece bir gün içinde ölebilir. d - Tifüs Bitle geçen, vücutta pembe lekelerle beliren, ateşli ve tehlikeli bir hastalık olan tifüsün mikrobu, vücut bitinin taşıdığı bir riketsiya'dır. Hastalığın başlangıcı genellikle anidir. Belirtileri; yüksek ateş, bel ve baş ağrıları, anjin, konjonktivit, burun kanaması ve çırpınma gibi belirtilerdir. Hastalık yerleştikten sonra özellikle dalgınlık ve az çok koyu kırmızı sayısız küçük lekenin meydana getirdiği genel döküntü görülür. Tifüsten korunmanın tek yolu temizliktir. 4.DOKUNMA VE EŞYALARLA BULAŞAN HASTALIKLARDAN KORUNMA a - Uyuz Cilt hastalığıdır. Uyuz; hastanın giysilerini giymekle,yatağında yatmakla ve deri temasıyla bulaşır. b - Mantar Hastalığı Bir tür deri hastalığıdır. Sıcak ve nemli ortamları sever. Mantar hastalığı; ayak parmakları arasında, koltuk altlarında,saçlı deride görülür. Mantar hastalığı ortak kullanılan; ayakkabı, terlik, çorap gibi giysilerle bulaşır.
This Site Future Page Rank Checker MSN
|
|
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Gizlilik Sözleşmesi |
Üye Girişi