Yeni Üyelik Haber bülteni üyeliği
|
GUATR'IN TÜRLERİ Tiroid bezesinin gereğinden daha fazla hormon salgıladığı guatr türüne "zehirli guatr" denir. Halk arasında bu tür guatra "iç guatr" da denilmektedir. Hormon düzeyi normal olan guatr türüne de "basit guatr" denir. İçinde nodül bulunan guatr'a "nodüllü guatr" diyoruz. Nodüllü guatr, tek nodüllü veya çok nodüllü guatr olarak ikiye ayrılabilir. Nodüller; soğuk, ılık ve sıcak olarak 3 gruba ayrılır. Soğuk nodüllerde kanser riski daha yüksektir. İÇ GUATR-DIŞ GUATR Halk arasında yaygın olarak kullanılmasına rağmen tıbbi tanımlamada iç guatr veya dış guatr deyimlerini kullanmıyoruz. T3, T4 NEDİR? T3 ve T4, tiroidin tiroksin isimli hormonunun kanda bulunan şeklidir. Bu hormonların "serbest" ve "bağlı" ("total") şekilleri vardır. Tanı amaçlı olarak genellikle Serbest T3 ve Serbest T4 hormonunu ölçüyoruz. Daha seyrek olarak Total T3 ve Total T4 hormonuna da ihtiyaç duyabiliyoruz. Zehirli guatr'da bu hormonlar yükselir. TSH NEDİR?
TİROİD ANTİKORU NEDİR? Vücut bağışıklık sisteminin normalde mikroplara karşı ürettiği proteinlere antikor adı verilir. Bağışıklık sisteminin "yanlışlıkla" veya "şaşırarak" ürettiği bazı antikorlar, tiroid bezemizdeki hücrelerde bulunan peroksidaz enzimi ile tiroglobulin isimli moleküle karşı etkili olurlar. Bunlara oto-antikor denilir. Bu antikorların teşhiste en yaygın olarak kullanılanları anti-TPO ve anti-TG antikorları olarak isimlendirilir. Bu antikorların ölçümü guatr türünün anlaşılmasında ve tiroidit hastalığının (tiroid bezesinin iltihabı) tanısında çok önemli olabildiği gibi bu hastalığın daha sonraki takibinde de kullanılmaktadır. Zehirli guatr ve Hashimato hastalığında (Hashimato tiroiditi'nde) bu antikorlar yükselir.NODÜL NEDİR? Tiroid bezesindeki sınırları belli oluşumlara (şişliklere) nodül denir. Tiroid nodülleri sanıldığından çok yaygındır; Batı ülkelerinde erişkin toplumun yaklaşık %40-50'sinde nodül olduğu bilinmektedir. Tiroid'de nodül olup olmadığı, ölçüleri ve içeriği en iyi ultrasonografi ile yapılmaktadır. Tiroid ultrasonografisi deneyimli hekimlerce yapıldığında çok değerli bilgiler verir. Nodüller de katı, yarı katı ve sıvı içerikli olmasına göre üçe yarılır. Nodüllerin sınırları çoğunlukla net olarak sağlam tiroid dokusundan ayrılabilir; ancak bazı nodüllerin sınırlarını ayırt etmek güç olabilir. Nodül her zaman elle muayene ile ve dışarıdan farkedilemeyebilir. Ancak, zayıf hastalarda, tecrübeli bir hekim, 1 cm'den daha küçük nodülleri bile tespit edebilir. Zehirli guatr ve Hashimato hastalığında (Hashimato tiroiditi'nde) ultrasonografik incelemede yalancı nodüller (psöydonodülller) görülebilir. Bu yalancı nodüller tedavi ile kısmen düzelebilir.Nodülün boyutu önemlidir. Bazı hastalarda nodül büyükçe olur ve dışarıdan bir fındık, ceviz veya mandalina boyutunda gözle dahi görülebilir.Tedavi edilmeyen nodüller büyüyebilir. Nodüllerin takibi için ultrasonografi kullanılmaktadır; bu amaçla Dopler tetkiki ve sintigrafi kullanılmamalıdır. Nodülün fonksiyonu da çok önemlidir; hatta tedavinin ne zaman ve nasıl yapılması gerektiğine dair hayati ipuçları bile verir. Fonksiyon açısından nodüller: 1) soğuk nodüller, 2) sıcak nodüller, 3) ılık nodüller, 4) sıcak otonom nodüller olarak dörde ayrılır.Nodülün fonksiyonu en kesin olarak sintigrafi ile değerlendirilir. Nodül fonksiyon değerlendirilmesinde ultrasonografi veya doplerin yeri yoktur. SOĞUK NODÜL
SICAK NODÜL
OTONOM SICAK NODÜL Sintigrafi sırasında kullanılan ilacı tümüyle tutan, tiroid bezesinin geriye kalan kısmında ilacın hiç tutulmadığı durumdaki sıcak nodüle otonom sıcak nodül deriz. Bu durumda, tiroid bezesinin nodül dışında geriye kalan bölümleri sintigrafi ile değerlendirelemez. Bu tür nodüller hastalarda çok sıkıntı veren şikayetlere neden olurlar ve genellikle zehirli guatrla birliktedir.. Örneğin çarpıntı, aşırı terleme, aşırı sinirlilik bunlardan bazılarıdır. Her zaman zehirli gautra neden olmaz.ILIK NODÜL Sintigrafi sırasında kullanılan ilacı, tiroid bezesinin geriye kalan bölümleri ile aynı derecede tutan nodüllere ılık nodül denilir. Sintigrafide en çok "atlanan" nodül çeşidi olup bu nodülü ancak tecrübeli hekimler ayırt edebilir. Bu nodül, hastalarda daha az şikayet oluşturur. Kanser Açısından Tehlikeli Nodüller 1) Soğuk Nodüller (özellikle tekli soğuk nodüller) 2) Kireç Oturmuş (kalsifiye) Nodüller 3) Erkeklerdeki Soğuk Nodüller 4) Gençler ve Çocuklardaki Nodüller ZEHİRLİ GUATR (Hipertiroidizm)
Bazı hastalar, bulantı, ishal, kusma ve çok sık dışkılamadan yakınır.Bunların hepsi birlikte olmak zorunda değildir. Bu şikayetlerin bazıları ön plandadır, diğer şikayetler ancak doktorun sorgulaması ile ifade edilebilir. Bazı hastalarda göğüs ve boyunda devamlı bir kızarıklık söz konusu olabilir. Nodülsüz guatrlı hastaların bazılarında gözlerde büyüme ve gözlerin ileriye doğru çıkması mümkündür.Hastaların muayenesinde; kalp atımının çok arttığı, solunumun hızlandığı, ellerin titrediği, avuçiçlerinin nemli olduğu görülür. TİROİD KRİZİ Zehirli guatrda, yüksek hormonların kontrolden çıkması ile seyreden çok ağır bir durumdur. Yaşlı hastalarda ölüm oranı %25'e kadar yükselebilir. Acil tedavi gerektiren bir hastalıktır. Böyle bir durumda hasta, hastaneye yatırılıp tedavi edilir. 40 derece ve üstünde ateş,kalp çarpıntısının çok şiddetli olması, ishal ve kusma, ateş basması hissi, algılama bozuklukları bu krizin haberci ve belirtileri arasındadır. ZEHİRLİ GUATR'DA GÖZ BULGULARI
TİROİD HORMONU YETERSİZLİĞİ (Hipotiroidizm) Tiroid bezesinin yetersiz çalışması sonucunda veya diğer bazı nedenlerle tiroid bezesinin salgıladığı hormon vücudumuzun ihtiyacını karşılamayabilir. Bu duruma "hipotiroidizm" diyoruz. Doğuştan veya genellikle bir tiroidit sonrasında ortaya çıkabilir. En sık karşılaşılan tiroid hormon hastalığıdır. Hashimato hastalığı, tiroidit (tiroidin cerahatli olamayan iltihabı), lityum isimli psikiyatrik ilacın kullanımı, her türlü tiroid ameliyatları sonrasında, zehirli guatrın uzun süreli hapla tedavisi sonrasında, atom tedavisi sonrasında, doğuştan tiroid bezesi hastalıklarında tiroid hormon yetmezliği (hipotiroidizm) görülebilir. Hastalarda başlıca şikayetler; saçlarda kabalaşma ve matlaşma, ciltte kuruma, pullanma ve dökülme, istemediği halde kilo alma, rejime rağmen kilo verememe, kabızlık, çarpıntı, isteksizlik, cinsel isteksizlik, sık sık bunalıma girme, bel-omuz-sırt ağrısı, çabuk yorulma. Dil büyümesi gibi ilginç şikayetler dahi görülebilir. Bu hastalarda, kandaki prolaktin (kadınlardaki meme ve emzirme hormonu) düzeyi yükselebilmektedir. Hatta aynı hastalarda bu prolaktin yüksekliğine ilaveten MR ve tomografide aynı "prolaktin salgılayan hipofiz tümörleri"ndeki gibi hipofiz büyümesi de görülebilmektedir. Bu hastalarda tiroid yetmezliğinin gözden kaçırılması sonucunda "agresif prolaktin fazlalığı tedavisi" ve hatta "hipofiz ameliyatı" uygulanabilmektedir. Halbuki asıl hastalık olan tiroid hormon yetmezliği tedavi edilmeden bu agresif tedavilerle sorunu çözmek mümkün değildir. Yapılacak tetkiklerden sonra teşhisin doğrulanmasını takiben eksik olan tiroid hormonunu vererek çok hızlı iyileşme sağlamak mümkündür. Burada en önemli nokta yeterli hormonun verilmesi ve "ince ayarın" yapılmasıdır. Bu hastalar ömür boyunca ilaç kullanmak zorundadır. tedavide kullanılan Tiroid hormonunun standart dozu yoktur. Bu nedenle her hastada yapılacak ölçüm ve takiplerle gerçek ve doğru idame dozu bulunmalıdır. TİROİDİTTiroid bezesinin "cerahatli olmayan" iltihabıdır. En sık karşılaşılan şekli Hashimato (Haşimato) tiroiditidir. Bu tiroiditin başlangıcı genellikle hasta tarafından hissedilmez. Hastaların bir kısmında erken dönemde kısa süren bir "yüksek tiroid hormon" dönemi vardır. Hastaların çoğu, bu yüksek hormon döneminden sonra düşük hormon dönemine (hipotiroidzm) girerler. Yüksek hormon döneminde "agresif" zehirli guatr tedavisi yapmak hastaların hızla hipotiroidizme girmesine neden olur.Tüm tiroidit hastalarında temel tedavi prensibi, hastalığın hekime başvurduğu döneme göre tedavi edilmesidir. GEBELİKTE GUATR VE DİĞER TİROİD HASTALIKLARI Hamilelerde hormonal sistemlerin tümünde ciddi değişim olması kaçınılmazdır. Tiroid de bu değişimlerden nasibini almaktadır. Bu çerçevede vücudun iyot ihtiyacı ve tiroid hormonu ihtiyacı artmaktadır. Hamilelerde TSH'ın baskılandığı (normalden düşük olduğu) ve hormonların düşük veya yüksek olduğu durumlar çok nadir değildir. Bu nedenle hamilelerde tiroid hormonlarının her 3 ayda bir ölçülmesi gerekir; zira her üç aylık dönemlerde tiroid hormon ihtiyacı değişiklik göstermektedir. Hamilelerde tiroid hormonlarının düşük, TSH'ın yüksek olduğu durumlar ciddi alarm belirtisi olup yakından izlemek gereken bir tablodur. Aksi halde anne rahmindeki bebeğin fiziksel ve zeka gelişimi etkilenebilir.
SAÇ DÖKÜLMESİ VE GUATR Kandaki tiroid hormonu yüksek olduğu durumlarda, örneğin zehirli guatrda kadınlarda saç dökülmesi ciddi bir şikayet olarak kendini gösterir. Hasta saçlarının "tutam tutam" döküldüğünden bahseder. Günde ortalama her kadında 150-200 saç kaybı doğaldır ancak bu sayı zehirli guatrda çok daha fazladır. Tiroid hormon yetersizliğinde (hipotiroidizm), doktor tarafından verilen tiroid hormonu dozu yüksek olduğu zaman da saç dökülmesi görülür. KALP RİTMİ VE GUATR Başta zehirli guatr olmak üzere, guatrın birçok türünde kalp atımı artar (taşikardi) ve ritmi bozulur (aritmi). Zehirli guatr tedavisinden sonra hastanın ilk farkettiği şey kalp çarpıntısının hızla normale dönmesidir. Bu hastalara genellikle uzun süre ritm düzeltici tedaviler uygulanır ancak sonuç almak pek mümkün olmaz zira asıl neden olan tiroid hastalığı tedavi edilmeden bu ritm bozukluğu normale dönmez.
|
|
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Gizlilik Sözleşmesi |
Üye Girişi