Hastalıklar ve Gunce..


Haber bülteni üyeliği



Ziyaret Bilgileri

[ Per, 21 Kas 2024 ]
Toplam 151 ziyaret
123 benzersiz ziyaretçi

evdehastabakimi » BEYİN VÜCUT ARMONİSİ
Süleyman Aydın

Vücudumuzun bütün sistemleri beynin kontrolu altında vazife görürler. Acaba beyin çeşitli sistemlerden gelen sinyalleri birbirine karıştırmadan tanıyıp, tasnif edip nasıl değerlendirebilmektedir? Beynin çalışması, yüzlerce entegre(*) devrenin dış ve iç çevreden gelen tembihlere uygun ve intizamlı cevap verebilmesiyle mümkün olmaktadır. İnsan vücudunu en fazla zorlayan, dış dünyadaki belli bir âhenk içinde cereyan eden hadiselere yine ritmik bir-cevap verebilmesidir. Meselâ, gece, gündüz, mevsim değişiklikleri, ayın çekim kuvveti ve hareketleri vs. gibi. Bu ritimlerin tesiri canlıların davranışlarındaki değişikliklerde gözlenebilir. Bazı erkek ördekler devamlı karanlıkta veya ışıkta tutulmalarına göre üreme uzuvlarının büyüklüğü değişir. Üç yıl sürekli ışık altında tutulan koyunlar hep aynı zamanda çiftleşirler. Ördekler ve koyunlar gibi bütün canlılar da mahiyetlerine dercedilmiş gizli bir üreme ritmine sahiptirler. Yani dış çevrenin ritimleri, onların genetik programına dercedilmiştir. Son yıllarda ilim a-damları insan beyninin de bu üreme ritmine uygun olarak çalıştığını buldular. İnsanın çevre damarlarındaki kan basıncı gündüz ve gecenin farklı zamanlarında % 20 kadar bir elastikiyet göstermesine rağmen, belli bir değerde tutulur. Hayatın devam ettirilebilmesi için daha bunun gibi binlerce hususiyet ve yüzlerce maddenin belli bir miktar ve nisbetde tutulması gerekir. Beynin bu kadar çok hassas ayarlama ve kontrol islerini koordine ederken nasıl çalıştığını şöyle açıklayabiliriz: Kendinizi, birbirinden "bağımsız" şekilde farklı frekans ve şiddetlerde çalışmaya başlayan birçok değişik müzik aletinin bulunduğu bir odada farzedin. Sinirlerinizin ne kadar bozulacağını bir düşünün. Bir de odaya bütün müzik aletlerinin çıkardığı sesleri kayıd ve tasnif eden ve onları âhenkli hale getiren bir merkezin varlığını düşünün. İşte beynimizde de yüzlerce vücut hadisesini ayarlayıp tanzim ederek bizim âhenkli bir hayat sürdürmemize vesile olan bunun gibi ana merkezler bulunmaktadır. Böyle merkezlerden biri, beynin orta bölümündeki hipotalamus da 28 farklı nükleus (çekirdek)dan müteşekkil nöronlar kümesinden oluşan suprakiazmatik nükleus (SON: Çekirdek kümesi) tur. SCN, gözlerden hipotalamusa giden bilgi aktarıcı ve toplayıcı bir istasyondur. Memelilerin çoğunda bulunur. Norobiyologlar beynin farklı kısımlarında farklı ossillatörlerin (titreşim kaynağı) mevcut olduğunu keşfettiler. İnsandaki SCN, hem belirli ritimlerin âhengini, hem de farklı ossillatörleri kontrol edip onları yönlendirir. Hipotalamus, hipofiz bezinden hormon sentez ve salgılanmasını kontrol eder. Beyin ağırlığının % 3'ünü teşkil eden hipotalamus birçok vücut fonksiyonlarının idare edildiği yerdir.

Konu ile alakalı resim için tıklayınız

Hipotalamusun gördüğü vazifeleri söyle sıralayabiliriz:
* Endokrin sistemin kontrolü,
* Vücudun su dengesi ve susamanın kontrolü,
* Vücut ağırlığının kontrolü, açlık, tokluk, iştah,
* Üreme ve üremeyle alâkalı davranışlar,
* Isı ayar merkezi,
* Uyku ve uyanıklık hallerinin a-yarlanması,
* Heyecanın kontrolü, korku ve hiddet,
* Kas faaliyetlerinin kontrolu.

Hipotalamusdan hipofiz bezine kan akımı kesilmiş olan bir tecrübe hayvanında, tenasül uzuvlarının bozulduğu ve kısırlığın meydana geldiği gözlenmiştir. Aynı durum bir kaza ve darbe neticesi insanlarda da meydana gelir. Hipotalamusda Gonadotropin salınmayı tenbih eden hormon (GnRH) kan yoluyla ön hipofiz bezine gönderilir. Ön hipofiz bezide erkekde testislerin, kadında yumurtalıkların gelişmesini uyaran hormonları salgılar. Ön hipofiz bezi kendi hormonlarını elektronik atımı (pulse) andıran bir tarzda ritmik olarak salgılar. Normal fonksiyon için bu ritmik harekete uygun olarak salgılanması gerekir. Gerçekten de 1980 yıllarında, hipotalamusdan Gonadotropin salınmasını uyarıcı hormon ile ön hipofiz bezinden salınan Gona-dotropinin aynı ritmik hareket içerisinde salgılandığı tesbit edilmiştir. Yani bir atım GnRH hormonundan bir atım da Gonadotropin hormonundan çıkmaktadır. Beyindeki bu iç (senfoni) bozulduğunda hersey normal olsa bile insan üreme fonksiyonunu yerine getirememekte ve kısır kalmaktadır. Son 2-3 yıldan beri hipotalamus ile ön hipofiz bezi arasındaki armoniye uyacak şekilde dışarıdan GnRH hormonu verilerek kısır insanları iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır.

Araştırmacılar beyindeki daha binlerce sırrın sadece kimyevî, elektrîki, matematikî terimlerle açıklanamayacağını ifade etmektedirler. Yakın bir gelecekteki araştırmalar, bize, hadiselerin arkasındaki Kudreti Sonsuzun hikmet elini daha iyi gösterecektir.


Bu sayfaya henüz yorum yazılmadı.





Editör Bilgileri

Toplum Sağlığı Görevlisi

TOPLUM SAĞLIĞI GÖREVLİSİ


Editöre Ulaşın

En Son Güncellenenler

ikinci-jeanpaul
freebsd
apiterapi
aramamotorlari
uyku
kazimkoyuncu
peyzaj

Uzerine.com Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa | Gizlilik Sözleşmesi | Üye Girişi